Türkiye Golf Federasyonu
International Golf Federation

Golf Terimleri

ACE: Topun deliğe bir vuruşta sokulmasıdır. Buna aynı zamanda hole in one  da denir.
ADDERSS: Golfçünün vuruş durumuna geçmesidir. Oyuncu, club ını topun gerisinde bir yere değdirmek suretiyle vuruş durumu na geçtiğini belirtir. Hazard vuruşlarında böyle bir şart aranmaz. Buna aynı zamanda set-up  da denir.
ADVICE: Danışma. Oyuncunun oyun tarzını, club seçimini, vuruş şeklini etkileyebilecek her tür fikir alışverişi sayılır. Kurallar, engellerin yeri ya da green üzerindeki bayrak direğinin yönü gibi herkesce bilinen konular ya da yer hakkındaki sorular danışma kapsamına girmez.
AIR SHOT: Vuruş yaparken club ın golf topuna çarpmaması, yani ıskalamasıdır. Bu oyuncuya bir ceza puanı verilir.
ALBATROS: Bu terim Britanya da bir delik için par sayından üç eksik olan skordur. ABD de bu terim double eagle  olarak bilinir. Sadece par sayısı dört ve beş olan delikler için geçerlidir.
ALIGNMENT: Vuruşa başlamadan önce, ayaklar, kalçalar ve omuzların aynı doğrultuya getirilmesidir. ALL SQUARE: Matchplay oyununda sayı durumlarının eşit olmasına denir.
ANTISHANK: Topa vuruş sırasında yanlışlıkla hosel ile vurulması ihtimalini ortadan kaldırmak için hazırlanmış club tasarımıdır. Kurallara göre oyunda kullanılmaz.
APPROACH PUTT: Deliğe girmek için değil, deliğe çok yakın olaması için yapılan putting vuruşudur.
APPROACH SHOT: Teeing ground hariç rough ya da fairway den green e yapılan vuruşlardır.
APRON: Green i çevreleyen çim şerididir. Bunun çim boyu, fairway çiminden biraz daha kısa, green çiminden biraz daha uzundur. Buna aynı zamanda semigreen  ya da fringe  de denir.
AWAY: Oynanan çukurda topu bayrak direğine en uzak olan oyuncuya verilen isimdir. Oyunun devamında ilk vuruşu bu oyuncu yapar. Diğerleride uzaklık derecelerine göre vuruş sıralarını alırlar.
AWFUL SHOTS: Golf oyununda puanlama derecesinde +2 den (Double Bogey)  daha fazla vuruşlara verilen isimdir.
BACK NINE (In-Holes): 18 delikli bir golf sahasında ikinci dokuz delikli kısıma verilen isimdir.
BACKSPIN: Çok iyi bir vuruş tekniği ile topun hedefe doğru havalandığında kendi ekseni etrafında önden arkaya doğru fırıldak gibi dönmesini sağlamakdır. Bu vuruş topun sahaya düştüğünde çok fazla yuvarlanmamasını ve çabuk durmasını sağlar.
BACKSWING: Swing vuruşunun üç bölümünden ilkidir. Clup ın, topun arkasından geriye ve omuz üzerine doğru bir kavis yaptırılarak kaldırılmasıdır. Hareketin bitim noktasında golf sopasının baş kısımı hedef doğrultusunu gösterir.
BAFFY-BAFFIE: Dayanıklı ağaçdan yapılmış ve günümüzde halen kullanılmakta olan 3 veya 4 numaralı wood a benzeyen club dır. Bu club ın en önemli özelliği, fairwayden yapılan yüksek atışlar için uzun bir yüze sahip olmasıdır.
BALATA: Golf topunu kaplayan, doğal ve sentetik maddedir.
BALL DEEMED TO MOVE / MOVED: Oynanmış sayılan top. Top, bulunduğu yeri terk eder, başka bir yerde durursa oynanmış sayılır. Top dururken, oyun dışı etkenlerce yerinden oynatılmışsa, oyuncu cezasız olarak topu eski yerine getirebilir.
BALL HOLED / HOLED: Top çukurda. Topun tümünün çukurunun ağızından geçerek çukurun dibine düşmesine denir
BALL IN PLAY: Oynanan top. Oyuncunun başlama yerinden vuruşunu yapması ile top oyundadır. Bu top, topun oyun sırasında kaybolması, sınır dışına çıkması veya ilgili bir kurala göre değiştirlmesi durumunda, çukura girinceye kadar oynanan toptur. Kurallara göre değiştirilmesi halinde yeni top oynanan top sayılır.
BALL LOST / LOST BALL: Kaybolan top. Top aşağıdaki durumlarda kaybolmuş sayılır.Topun, oyuncu, ortağı ya da caddie leri tarafında düştüğü yerde aranmaya başlanmasından itibaren 5 dakkika içinde bulunmaması ya da oyuncu tarafından kendi topu olarak teşhis edilememesi,Oyuncunun ilk vurduğu topu henüz aramadan kuralların tanıdığı hakka dayanarak diğer bir topu oyuna sokması,Oyuncunun ilk attığı topunun bulunması muhtemel olan yerden ya da bu yerden çukura daha yakın bir noktadan geçici bir topla oynanması ve böylece bu topun oynanan top durumuna girmesi.
BANANA BALL: Bu bir argo deyimdir. Vuruş esnasında çok kısa mesafede topun sağdan sola kıvrım yaparak savrulmasıdır. Yani bir nevi slice'dir. (Yön tarifi sağ elle oynanan oyuncular içindir.)
BARROW - BREAK: Bir İngiliz terimi olan barrow, green in eğilimlerinden dolayı doğru yönünden sapan putting vuruşuna verilen addır.
BENT GRASS: Yeşil alanlarda bulunan çok ince yapılı bir çeşit ot örtüsüdür.
BEST - BALL: Golf'te oyun çeşitlerinden biridir. Best - Ball oyununda, bir kişinin, iki oyuncunun daha iyi topunu veya üç kişinin en iyi topuna karşı yarışmasıdır.
BETTER - BALL: Four - Ball match oyununda, iki eş oyuncunun en iyi topları ile diğer iki eş oyuncunun en iyi toplarına karşı yarışmasıdır.
BIRDIE: Bir deliğe par sayısından bir eksik olarak yapılan skordur.
BISQUE BOGEY: Golf oyununun bazı müsabaka şekillerinde, kurallar gereği, handikaplı oyunculara tanınan bazı haklardır.
BITE: Backspin tekniği ile green e yapılan vuruş şeklidir. Top düştükten sonra fazla yuvarlanmaz.
BLADE: Eskiden kullanılan bazı putter ve ironlara verilen isimdir. Hatalı bir vuruşa da bu isim verilir. Topa merkezinin üst tarafından club ın yüzü yerine, yüzün alt kenarı ile vurulmasıdır.
BLASTER: Loft açısı en yüksek olan (56° ) club a verilen diğer bir isimdir. Genelde bu club a sand
vedge  ismi verilmiştir.
BLIND SHOT / LIND HOLE: Oynanan çukurun bayrağı, teen ground ya da fairway in başlangıç kısımlarından görülemiyorsa bu şekildeki çukurlara blind hole  adı verilir. Bu bayrağı görmeden yapılan vuruşlara da blind shot  denir.
BLOCK: Club yüzünün normal bir şekilde topa vuruşunu önleyen harekete verilen isimdir.
BOGEY: Bir deliğe par sayısından bir fazla olarak yapılan skordur.
BOGEY COMPETITON: Kurallara göre belirlenen puanlarla golf sahasında oynanan oyun çeşitlerinden biridir.
BORON: Bazı wood club larda, boyun kısmına sarılan spiral teli güçlendirmek için bor maddesinin sürülmesidir.
BRASSIE: Modern 2 - wood ile eş değer özellikleri olan, pirinç korumalı, ahşaptan yapılmış fairway club ıdır. Günümüzde halen kullanılan bir terimdir.
BREAK / BORROW: Green deki eğimlerden dolayı düzgün yönünden sağa - sola sapan putting vuruşuna verilen addır.
BRUTTO / GROSS SCORE: Handikap sayısına bakılmaksızın 18 çukur sonunda yapılan toplam skordur.
BULGER DRIVER: Bir çeşit 1 nolu wood club dır. Günümüzde artık kullanılmamaktadır.
BUNKER: Amerikalılar bunker için sand trap  deyiminide kullanırlar. Bunker, özel olarak hazırlanmış, içerisindeki toprak ve çim örtüsü alınarak kum yada benzeri malzeme ile doldurulmuş bir engel çukurudur. Üç çeşit bunker vardır.Greenside Bunker Green çevresindedir.Fairway Bunker Fairway üzerindedir.Coss Bunker Fairway doğrultusunu dik olarak kesen bunker dır.
BURRIED LIE: Topun büyük bir kısmının bunker içerisindeki kuma gömülmesidir.
BURN / SCOTTISH STREAM: İskoç dilinde saha içerisindeki ırmak, dere ya da çaya verilen isimdir.
BYE: Bir matchplay yarışması, 18. çukur yada daha önceki çukurularda kazanılmışsa geri kalan çukurların yarışma dışı oynanmasına verilen isimdir.

CADDIE: Oyuncunun, oyun süresince club larını taşıyan ve bunlarla ilgilenen, oyuncuya oyun sırasında kurallar çerçevesinde her konuda yardımcı olan kişidir. Caddie bir ya da birden fazla oyuncuya hizmet edebilir.
CADDY: Elle çekilebilen ya da elektrik tesisatı ile çalışan golf çantasını taşımak için kulanılan bir çeşit arabadır.
CARRY: Topun ilk vurduğu nokta ile yere düştüğü nokta arasındaki uzaklıktır.
CASUAL WATER: Geçici su. Su engeli olmayıp, oyuncunun vuruş durumunu almasından önce ya da sonra sahada geçici olarak belirlenen her türlü su birikintisidir. Kar ve buzun geçici su ya da köksüz cisim olarak yorumu oyuncunun seçeneğine bırakılmıştır. Yapay buz bir engeldir. Kırağı geçici su değildir. Oyuncu ceza puanı kaybetmeden kurallara uygun bir şekilde topun yerini değiştirebilir.
CENTRE - SHAFT PUTTER: Shaft ın baş kısmının tam ortasına bağlandığı putter çeşididir.
CHILI - DIP: Green civarında club başının topa değmeyecek şekilde kuvvetle yere (çime) vurulması ile meydana gelen hatalı bir vuruş şeklidir.
CHIP SHOT: Green kenarına yakın bir yerden topun green içine az havalandırılarak çok yuvarlanmasını sağlayan bir vuruş şeklidir.
CHIPPEN: Green e doğru vurulan, kısa ve fazla havalanmayan bir vuruştur.
CHIPPER: Chip yapmak için kullanılan, vuruş açısı (loft açısı) orta derecede olan club lara verilen isimdir.
CHOKE DOWN: Club ın grip in altından tutulması.
CHUNK: Club başının toptan önce yere (çime) vurulmasıyla meydana gelen hatalı bir vuruş şeklidir. Bu vuruşa aynı zamanda fat  de denir.
CLEEK: İskoç kökenli olan bir terimdir. Bu terim, short cleeks, long cleeks, driving cleeks, putting cleeks gibi değişik kelimelerle de ifade edilir.
CLOSED FACE: Address ya da impact sırasında club yüzünün hedefe bakış doğrultusunun hedefin solunu göstermesidir. (İfade sağ elle vuruş yapanlar içindir).
CLOSED STANCE: Topla atış hedefi doğrultusuna, sol ayağın sağ ayaktan daha yakın bir durumda bulunmasıyla yapılan vuruş duruşuna verilen isimdir. Sağ elle vuruş yapanlar içindir. Sol elle vuruş yapanlarda durum bunun tersidir. Yani sağ ayak doğrultuya daha yakındır.
CLUB: Golf oyununda green dışındaki topa vurmak için kullanılan golf sopalarıdır. Green içinde putter  adı verilen golf sopası kullanılır.
CLUB FACE: Club ın vuruş yapan kısmıdır.
CLUB HEAD: Club ın, shaft dan boyunla ayrılan ve vuruş yüzeyinin arka tarafında topuktan uca kadar uzayan kısmıdır.
COCKING THE WRISTS: Backswing sırasında vuruşun sonuna doğru el bileklerinin yukarı doğru bükülmesidir.
COMMITTEE: Oyun komitesi. Yarışmaların yönetiminden ve sahanın düzeninden sorumlu kuruldur.
COMPETITOR / FELLOW COMPETITOR: Golf sayı oyunu yarışmasına katılan oyuncuya yarışmacı  denir. Yarışmacı ile birlikte oynayan her oyuncu, eş yarışmacı,  yani fellow competitor dır. Hiçbiri diğerinin ortağı değildir. Dörtlü ve dört sayı oyunlarında, yarışmacı ve eş yarışmacı deyimleri, aralarında eşlik bulunan oyuncuların her ikisini birden kapsar.
COUCH GRASS: Uzun köklü ve yabani otları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
COURSE: Saha. Golf oyununa ayrılmış olan alanın tamamıdır.
CROSS BUNKER: Fairway hattını dik olarak keser durumda bulunan bunker dır.
CUP: Green deki çukur içerisine yerleştirilen, kurallardaki ölçülere uygun madeni bir kovandır. Çapı 108 mm, derinliği en az 100 mm dir. Üst ağzı çim seviyesinden 2,5 mm aşağıda olacak şekilde gömülmüştür. Aynı zamanda green de içinde bayrak sopası bulunan deliğe de cup  adı verilir.
CUT SHOT: Topu çok fazla havalandırarak çok az yuvarlanmasını sağlayan yumuşak bir vuruş şeklidir. Genellikle sand iron la yapılır. Vuruşla clockwise spin verilen top soldan sağa doğru kavis yapar.
DEAD / STONE DEAD: Vuruş sonunda topun deliğe çok yakın bir mesafede durmasıdır. Daha sonraki putting vuruşu sadece formalite olarak yapılır.
DIMPLES: Golf topunun üzerinde onun düzgün uçuşunu sağlayan küçük girintilerdir.
DIVOT: Vuruş yapıldığında sopa kafasının çimden kopardığı parçaya verilen addır.
DOG - LEG HOLE: Fairway in green e daha yakın olan bir kısmının normal doğrultusunu değiştirerek, sağ ya da sola doğru bir kıvrım yapmasıyla meydana gelen fairway şeklidir.
DORMIE: Macthplay de kullanılan ve bir oyuncunun çok fazla puan toplayıp yenilemez hale gelmesini anlatan bir terimdir. Kazandığı çukur sayısı, oynanacak çukur sayısından daha fazla anlamına gelir.
DOUBLE BOGEY: Par sayısından iki fazla olan bir skordur.
DOUBLE EAGLE: Par sayısından 3 eksik olan bir skordur. ABD de bu adla anılan olay, İngiltere de albatros adıyla bilinir. Sadece par sayısı 4 ve 5 olan çukurlar için geçerlidir. Çok nadir olarak yapılır.
DOUBLE GREEN: Bu tip green lerin yüzeyinde iki delik bulunur. Bunlar golfün en eski günlerinden kalma, front nine ve back nine ı aynı yerde oynanan golfe ilişkin kalıntı niteliğindeki green lerdir.
DOWNHILL LIE: Topun hedefe göre yokuş aşağı vurulacağı bir meyilde bulunmasıdır.
DOWNHILL SHOTS: Doğrultusu yokuş aşağı olan vuruşlardır.
DOWNSWING / FORWAD SWING: Swing vuruşunun üç bölümünden ikincisidir. Backswing in zirvesinden topa vuruş anına kadar olan bölümüdür. Bu kısma Forewardswing ismi de verilir.
DRAW: Topa hedef doğrultusunda anti clockwise spin etkisiyle sağdan sola doğru hafifçe bir kavis yaptırılan vuruş şeklidir. (Tarif sağ elle vuruş yapanlar içindir)
DRIVE: Tee üzerinde yapılan başlama vuruşudur. Genel olarak 1 no'lu wood club ile yapılır.
DRIVER: Başlama vuruşu için kullanılan sopalardır. Başlama vuruşu genellikle 1 numaralı wood club ile yapılır.
DRIVING RANCE: Fairway ler dışında, club ları düzgün kullanabilme antremanlarının yapıldığı ve genelde 300 metre uzunluğundaki eğitim alanlarıdır.
DROP: Kurallara göre ceza puanlı ya da cezasız olarak oyun dışı kalan bir topu oyuna tekrar sokmak için yapılır. Oyuncu kurallara göre dik durarak kolunu omuz hizasından yukarı doğru dik bir şekilde kaldırarak topu arkasına düşecek şekilde bırakır. Topun durduğu yer yeni vuruş noktasıdır.
DUB: Genellikle kötü vuruşlara verilen isimdir. Oyuna yeni başlayan acemi oyuncular için de kulanılır. Acemi oyunculara Duffer, Hacker  gibi isimler de takılır.
DUFFER / DUP / HACKER: Argo olarak kullanılır. Yeni başlayan, tekniği zayıf olan oyunculara verilen addır.
DURCHSCHWUNG (Almanca): Backswing den sonra topa vuruş yapılan swing in ikinci bölümüdür. İngilizce de forwardswing  ya da downswing  deyimlerinin karşıtıdır. 

EAGLE: Par sayısından iki eksik olan skordur. 
ECLECTIC COMPETITON: En iyi skorun seçildiği yarışmadır. Çok özel bir yarışma şeklidir. Hafta ya da ay sayıları kurallara göre tespit edilerek aynı sahada aynı oyuncular tarafından yapılan uzun bir yarışmadır. Her oyuncunun her çukur için yaptığı en iyi skorları tespit edilerek son bir değerlendirme yapılır, buna göre de kazanan ve diğer dereceler belirlenir. (Örnek; aynı çukuru 8 ya da 10 kere oynayan oyuncunun en iyi skoru diğer oyuncuların en iyi skoru ile yarışır.)
EQIPMENT: Bir oyuncunun oyun süresince kullandığı, giydiği, yanında götürdüğü ya da taşıttığı malzemelerdir. Bir çukurun oynanışı sırasında, oynanan top ve topun bulunduğu yeri ya da drop edilecek noktayı belirtmeye yarayan ballmarks ya da tee gibi ufak cisimler bu tanımlamanın dışındadır. Oyun araçları tanımlaması motorlu ya da motorsuz golf arabalarını da içerir. 
ETIQUETTE / GOOD BEHAVIOUR: Bütün kuralların en önemli kısmıdır. Golf sahası içinde ya da kenarında, oyun esnasında ya da beklerken, yapılmaması gereken ya da en iyi şekilde yapılması istenilen hareketlerin tamamıdır. Kısaca centilmence bir oyun ricasıdır.
EXPLOSION SHOT: Bunker da kuma gömülmüş olan topa yapılan vuruştur.
FACE: Club başının topa vuruş yapmayı sağlayan ön kısmına verilen isimdir. Üzerinde topa spin hareketini veren ve grooves  adı verilen birbirine parelel ince yarıklar vardır. 
FADE: Topa hedef doğrultusunda clockwise spin etkisiyle soldan sağa doğru hafifçe bir kavis yaptırılan vuruş şeklidir. (Tarif sağ elle vuruş yapanlar içindir.) Yönler, sağ ya da sol elle oynayan oyuncular için birbirinin tersidir.
FAIRWAY: Oyunun üzerinde oynandığı teeing ground ile green arasında uzanan ve uzunluğu genelde 100 600 yarda arasında değişen çimle kaplı alandır. 
FAIRWAY WOODS: Tee üzerinden vuruş yapılan ve driver  adı verilen 1 no lu wood dışında 2, 3, 4, 5, 6,
7 nolu wood ların hepsine birden verilen isimdir. Bunlarla fairway üzerinden tee siz vuruş yapılır. 
FAT: Club başının toptan önce yere (çime) vurmasıyla meydana gelen hatalı bir vuruş şeklidir. Bu vuruşa aynı zamanda chunk  da denir.
FEATHERY: Kaynatılmış tüylerin deri bir torbaya doldurulmasıyla yapılan golf topudur. Darbelere karşı pek dayanıklı olmadığı için, 1880 yılında Guttie  topun üretilmesiyle birlikte kullanımdan kaldırılmıştır. 
FELLOW COMPETITOR: Yarışma arkadaşı. Stroke competition da bir oyuncuyla oynayan diğer oyunculara, ister eş ister rakip olsun, yarışma arkadaşı  denir. 
FLAG COMPETITION: Golfteki oyun çeşitlerinden biridir. Burada oyunculara handikaplarına göre Özel Vuruş Sayısı verilmiştir. Bu sayı sahanın par sayısı ile oyuncunun handikap sayısının toplamına eşittir. (Örnek: 72 par lık bir sahada 18 handikaplı bir oyuncu oynuyorsa bu oyuncunun Özel Vuruş Sayısı 72+18=90 vuruştan ibarettir.) Oyuncu sayısı sınırlanmıştır. Oyuncular birinci çukurdan başlar, özel vuruş sayıları bitene kadar oyuna devam ederler. Son vuruşlarının bittiği yere, üzerinde isimlerinin yazılı olduğu bir bayrak dikerler. 18. çukura en yakın olan kişi oyunun birincisi sayılır. Uzaklık derecelerine göre de oyuncuların diğer sıralamaları belirlenir. 
FLAGSTIC / PIN: Bayraklı yada bayraksız olarak çukurun yerini belirlemek için çukurun ortasına yerleştirilen, kaldırılabilir, yuvarlak kesitli düz bir direktir. Uzunluğu 210 cm den kısa, çapı da 2 cm den geniş olmamalıdır.  
FLANGE: Iron club ladan baş kısmının altındaki sole un geniş kısmının arkaya doğru kıvrım çıkıntısı yaparak shaft ile birleşen kısmına verilen isimdir. 
FLAT SWING: Club ın omuz hizasından daha aşağıda tutarak yapılan bir backswing şeklidir. Bu vuruş şekli çoğunlukla hatalı sayılır, ama Ben Hogan gibi pek çok iyi golfçü bu sitile sahiptir. 
FLIER: Vuruş yapıldığında topun normelden çok daha uzağa gitmesidir. Bu, topun club yüzünden spin almaması sebebiyle meydana gelir. Daha ziyade rough dan ya da ıslak çimen üzerinde yapılan vuruşlarda görülür. Sebebi, çimenin topla club yüzündeki groove ların arasına girerek topun spin almasına mani olmasıdır. 
FLIGHT: İkili, üçlü ya da en fazla dörtlü oyuncudan oluşan takımdır.
FOLLOW - THROUGH / THROUGH SWING: Swing vuruşunun üç bölümünden sonuncusu olup, swing vuruşunda, club ın topa çarptıktan sonra, yukarı omuz üstüne doğru kavis yaparak yükselmesi ile son bulan kısmıdır. Throughswing  adı da verilr. 
FORE: Golfçülerin topun golf sahasındaki herhangi bir kişiye çarpmaması için yaptıkları uyarı çağrısıdır. 
FORECADDIE: Gözcü caddie. Oyun komitesi tarafından topların yerini belirleyip oyunculara bildirmek için sahada görevlendirilmiş gözcülerdir. Gözcü caddie ler oyun dışı etken sayılır. 
FORWARDSWIN DOWNSWING: Swing vuruşunun üç bölümünden ikincisi olup, backswing in zirvesinden topa vuruş anına kadar olan bölümüdür. Downswing  ismi de verilir.
FOUR - BALL BETTER BALL: Golfte oyun çeşitlerinden biridir. İki eş oyuncunun en iyi toplarının diğer iki eş oyuncunun en iyi toplarına karşı yarışmasıdır. Amerika da bu oyuna foursomes  adı verilir.
FOURSOMES: Golfte oyun çeşitlerinden biridir. İki oyuncunun diğer iki oyuncuyla yarıştığı ve her iki tarafın da tek topla oynadığı bir oyun şeklidir. Topa sırayla vurulur, eşlerden biri tek diğeri çift sayılı vuruşları yapar. 
FREE DROP: Golf kurallarına göre ceza puansız yapılan drop  şeklidir.
FRIED EGGS LIE: Argo olarak kullanılır. Topun, bunker içerisinde yarısına kadar kuma gömülü bulunmasına denir.
FRINGE / ARPON: Green i çevreleyen çim şerididir. Bunun çim boyu, fairway çiminden biraz daha kısa, green çiminden biraz daha uzundur. Buna aynı zamanda apron  ve semigreen  adı da verilir. 
Green in etrafındaki çimlerdir. 
FROG S HAIR: 18 çukurlu bir golf sahasında ilk 9 çukura verilen isimdir.

GIMME: Argo olarak kullanılır. Vuruş yapılan topun çukura çok yakın bir yerde durmasıdır. Böyle bir durumdaki top gelecek vuruş için deliğe girmiş sayılır.
GOLF ARTICLES: Takım halinde club lar, çanta, havlu, oyun kartı, şemsiye, eldivenler, toplar, tee ler, ball mark lar, pitchfork ve golf kuralları kitabından ibarettir. 
GOLF TEES: Başlangıç yerinden topa vuruş yapabilmek için topu yerden yüksekte tutmaya yarayan 3 - 5 cm lik plastik ya da tahta çubuklardır. 
GOLF WIDOW: Bütün zamanını sahada geçiren golfçünün eşine verilen isimdir.
GRAIN: Green üzerinde görülen bazı çim uzantıları. 
GREAT TRIUMVIRATE: Birinci Dünya Savaşı ndan önce İngiltere nin başarılı üç profesyonel golfçüsüne, James Braid, J.H. ve Harry Vardon a takılan isimdir. 
GREEN: Her bir fairway in sonunda, içinde topun gireceği bir deliğin bulunduğu özel çimle kaplı adacıklardır. 
GREEN FEE: Golf oynamak için ödenen oyun sahası ücretidi 
GREEN JACKET: Her sene US Masters Şampiyonu olan kişiye, bir önceki US Masters Şampiyonu tarafından giydirilen yeşil renkli bir cekettir. 
GREEN KEEPER: Golf sahasının düzeninden sorumlu kişidir.
GREENIES: Bu bir bahis oyunudur. Oyuncular kendi aralarında kabul ettikleri bir miktar bahis parasını, tee den green üzerine en uzun vuruşu yapan oyuncuya öderler. Bu oyun 3 parlık çukurlar üzerinde yapılır. Topun green üzerine düşmesi şarttır. Deliğe en yakın olan top kazanır.
GREENSOMES: Golf oyunu çeşitlerinden biridir. Bu oyun iki eşli dört kişiyle oynanır. Dört oyuncu da bütün çukurlarda tee den kendilerinin ilk vuruşlarını yaparlar. En iyi vuruş yapan eşlerin topuyla oyun başlatılmış olur. İkinci vuruşlar diğer eşler tarafından aynı topla yapılır ve sıra ile oynamak kuralı ile 18 çukur tamamlanır. Bu oyun üç şekilde Matchplay, Strokeplay, Stableford Bogey  sistemlerine göre oynanılabilir. 
GRIP: Tutamak shaft ın vuruş sırasında elin kaymasını önlemek amacı ile uygun malzeme ile donatılmış üst kısmıdır. Kavrama düz biçimde olmalı ve hiçbir kısmı ellere uyum sağlamak amacı ile şekillendirilmiş olmamalıdır.
GROOVES: Vuruş yüzeyi üzerinde birbirine paralel olarak uzanan oluk şeklindeki ince yarıklardır. Bunlar topa spin hareketi kazandırırlar.
GROOSS SCORE / BRUTTO: 18 çukurda yapılan toplam vuruş sayısıdır. Avrupa da buna brutto  ismi de verilir.
GROUND UNDER REPAIR: Bozulan kısımları yeniden düzene sokmak için, geçici olarak oyun sahasının bir bölümünün oyun dışına alınmasıdır. Buraya düşen toplar, ceza puanı verilmeksizin kurallara uygun şekilde drop  yaptırılarak oyuna devam edilir. 
HALF SET: Golf oyunu için gerekli olan club ların tamamına Full Set denir. Bunlar 4 Woods-9 Irons-1 Putter olmak üzere 14 adettir. Normal, resmi olmayan oyunlarda golf kurallarına göre, oyuncular "Half Set" denilen ve içerisinde 7-8 club bulunan bir golf çantası ile oyun sahasına çıkmak zorundadır. HALVED ÇUKUR: Çukurun paylaşılması. Tarafların eşit vuruş sayısı ile çukuru tamamlamalarında çukur paylaşılmış sayılır.
HANDICAP: Golf oyunu sonucunda, oyuncunun par ile oyunu bitirme derecesi arasındaki sayı farkıdır. Örneğin, 72 par lık bir oyunu 78 vuruşta bitiren bir oyuncunun handikap ı 6 dır. Oyuncuların handikap tesbiti resmi golf kulüplerinde yapılır. Üç oyun skoru ortalamasıdır. Özel bir kartla belirlenir. En yüksek handikap puanı erkekler için 28, kadınlar için 36 olarak kabul edilmiştir.
HANDICAP COMPETITION: Handikap puanlarının dikkate alındığı yarışmalardır.
HANGING LIE:Topun ön ya da arkaya doğru meyilli bir saha yüzeyinde durmasıdır.
HASKEL BALL: 1898 yılında Coburn Haskel tarafından icat edilen, lastik özlü topun ilk adıdır 
HAZARDS: Devamlıllık gösteren her türlü engele verilen isimdir. (Su engeli, hendek, su yatağı, bunker,  
HEEL (Of Club): Club başının, shaft la birleştiği son kısımdır.
HIGH SIDE: Eğimli bir greende çukurun daha yukarısında bulunan daha yüksek saha yüzeyine verilen isimdir. Daha aşağıdaki saha kısmına low side  denir.
HOLE: Green de topun içerisine sokulduğu çukurdur. Çukurun çapı 108 mm, derinliği en az 100 mm dir. Çukurun içine bir kovan yerleştirilecekse kovanın üst ağzı, eğer toprak yapısı engellemiyorsa, çimen düzeninden en az 25 mm aşğıya gömülü bulunacaktır. Çukur kovanın dış çapı 108 mm yi aşmamalıdır. 
HOLE: Golf sahasında teeing ground ile başlayan fairway le devam eden green ile son bulan 18 oyun yerinden biri olup, numarasına göre isimlendirilir. (5. çukur, 10. çukur v.s.) 
HOLE IN - ONE: Topun ilk vuruşta çukura girmesidir. Ace  olarak ta isimlendirilir. 
HONOUR: Oyuna başlama şerefi. Bir çukur oynanırken oyuna başlama yerinden ilk vuruşu yapma hakkıdır. İlk başlangıç vuruşu kura ile tespit edilir. Devam eden çukurlardaki başlangıç vuruşunu bir önceki oyunu kazanan oyuncu yapar. Beraberlik halinde bu oyuncunun honour hakkı devam eder. İki kişiden fazla gruplardaki sıralama, iyi skoru tutturan oyuncudan kötü skoru tutturan oyuncuya doğru devam eder.
HOOD - HOODED: Oynanan club ın loft açısını mümkün olduğu kadar azaltmaktır. Bunun için club yüzü closed durumuna doğru, shaft da hedefe doğru hafifçe meyillendirilir
HOOK: Düz bir doğrultuda havalanan topun daha sonra kıvrım yaparak yönünü değiştirmesidir. Sağ elle oynayan oyuncular için topun sağdan sola , sol elle oynayan oyuncular için topun soldan sağa doğru kıvrım yaparak yön değiştirmesidir. Üç değişik tipi vardır:
raight Hook: Hedef doğrultusunda giden topun kıvrım yapmasıdır.
Puul Hook: Hedefin soluna doğru giden topun kıvrım yapmasıdır.
Push Hook: Hedefin sağına doğru giden topun kıvrım yapmasıdır.
Not: Pull ve Push un yönleri, sağ yada sol elle oynayan oyunculara göre birbirinin ters doğrultularıdır. 
HOSEL: Sopanın kafasının heel kısmı ile sapının birleştiği yerdir. Shaft ile head in birleştiği yerdir. 
IMPACT: Club yüzünün topa vurduğu an, çarpışma anıdır.
INSERT: Wood club larda yüz kısmına yerleştirilmiş kare şekline yakın plastik bir parçadır.
INSIDE: Sahanın topla hedef doğrultusuna göre (Intended Line na göre) oyuncu tarafında kalan bölümüdür. Yani sol taraftaki bölümüdür.
INSIDE OUT: Vuruş yapılırken, intended line (Target Line) na göre club başının inside alanından outside alanına doğru hareket etmesidir.
INSIDE THE LEATHER: Putt vuruşunda topun deliğe yakınlık mesafesinin putter ın baş ve grip arasındaki mesafeden daha az olması haline denir. 
INTENDED LINE / TARGET LINE: Oyuncunun vuruştan sonra topun gitmesini istediği doğrultudur. 
INTERLOCKING GRIP: Sağ elin serçe parmağını club ı kavrarken sol elin işaret parmağı altından üzerine doğru sararak oluşturulan grip e verilen addır. Genellikle kısa el ve parmaklı oyuncular tarafından düzgün bir grip oluşturmak için kullanılmaktadır. 
IRON: Fairway deki topların vuruşu için kullanılan ve farklı açılara, dolayısıyla farklı numaralara sahip olan club lardır. Onbir değişik çeşidi vardır. (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, pw, sw.)
KWEEK GRASS: Güney Afrika kökenli yeşil bir bitkinin adıdır. Golf sahalarında fazla kullanılmayan bu ot türünün üzerinde oyun oynanması oldukça güçtür.

 

LAG: Uzak bir mesafeden deliğe yapılan putting in deliğe çok yakın bir yerde durmasıdır.
LATERAL WATER HAZARD: Yan su engeli. Oyun sahası kenarına parelel olarak uzanan su engeli ya da onun bir bölümü olup, sahadaki yerleşimi yüzünden topun su engelinin arkasından kurallara uygun olarak drop edilmesi mümkün olmayan ya da oyun komitesince böyle yorumlanan bir bölgedir.Su engelinin, yan su engeli olarak sayılan bölümü açık olarak belirtilmeli ve sınırları kırmızı takoz ya da çizgilerle işaretlenmelidir.
LEADER BOARD: Oyun sonuçlarının gösterildiği büyük tablodur
LEFT HANDED PLAYER: Sol elle oynayan oyuncudur. Bu oyuncular için sağ ,sol doğrultuları kurallarda tarif edilen doğrultuların tam tersidir.
LIE: Club açısı. Shaft ile sole arasındaki açıdır. (55° 63° ile angle)
LIE: Topun duruş şekli. Vuruş tamamlandıktan sonra topun düştüğü yerdeki son durumudur. Bu durum, vuruşa göre iyiden kötüye doğru değişir. 
LINE: Yapılan vuruşun düşünülen doğrultusudur. 
LINE OF PLAY: Oyun çizgisi, oyuncunun vuruş yaptıktan sonra topunun itmesini istediği yön ve tasarlanmış yönün iki yanındaki makul uzaklıktır. Oyun çizgisi, çukura doğru uzanır, ancak çukurun ilerisini kapsamaz.
LINE OF PUTTING: Putting çizgisi, oyuncunun green de vuruş yaptıktan sonra, topun gitmesine istediği çizgidir. Özel kuralların göz önünde bulundurulması dışında, putt çizgisi, tasarlanan çizginin iki yanında makul uzaklığı kapsar. Putting çizgisi çukurun ilerisini kapsamaz. 
LINKS: Deniz kenarı golf sahası. Kıyı şeridi yakınında kurulmuş olan, çimen adacıklarla kaplı ve kumlu toprağa sahip golf sahalarıdır. 
LIP: Delik ağzı ya da bunker ın kenarına verilen isimdir.
LIPING THE CUP: Green de yapılan vuruşta, topun deliğe geldiği sırada sağa ya da sola kayarak yön değiştirmesidir.
LOB: Yere çok yumuşak düşen, topu çok havalandıran bir vuruş şeklidir.
LOCAL RULES: Genel kuralların dışında, oynanan sahanın özellikleri ile ilgili yöresel kurallardır. Bu kurallar scorecard  ın (oyun kartı) arkasına ayrıntılı olarak yazılmıştır. 
LOFT: Vuruş yüzeyinin eğilim açısıdır. (10°- 58°) Topun uçuş uzaklığını sağlar. 
LOFTED STROKE: Topu yükseğe doğru havalandırmak için yapılan vuruşudur. Loft açısı büyük olan club lar ile yapılır.
LONG GAME: Oyunun, 100 ,250 yarda lık uzun vuruşlarını ihtiva eden kısmıdır. 
LONG IRON: Fairway den uzun atışlar yapabilmek için kullanılan, en az loft derecesine sahip modern iron club lardır.  
LOOSE IMPEDIMENTS: Köksüz cisimler, toprağa tespit edilmemiş ve toprakta kökü olmayan, topa yapışmayan taş, çakıl, dal, yaprak, diken, gübre gibi doğal cisimler, solucan, böcek gibi hayvanlar ve bunların sebep olduğu kümeciklerdir. Kum ve toprak kümecikleri, ancak green üzerinde bulunmaları halinde bu tanımlamanın kapsamına girmez. Kar ve buzun köksüz cisim olarak yorumu, oyununcunun seçeneğine bırakılmıştır. Yapay buz tanımlamasına girer. Kırağı köksüz cisim değildir. Köksüz cisimler ceza puanı alınmadan yerlerinden kaldırılabilir. 
LOW SİDE: Meyilli bir green de deliğin alt kısımındaki daha alçak saha yüzeyine verilen isimdir. 
LPGA: Ladies Professional Golf Association. Profesyonel Bayan Golfçüler Birliği adlı kuruluşun kısaltılmışıdır.
MAKING THE CUT: Bir yarışma sırasında oyuncunun turnuvaya devam edebilmesi için, limit olarak verilen en az on vuruşu tamamlamasıdır.
MARK: Green üzerinden kurallara uygun olarak kaldırılan topun yerine, belirlemek için kullanılan çeşitli renklerde raptiye görünüşünde bir cisimdir. Yokluğunda bu maksat için madeni paralarda kullanılabilir.
MARKER: Markör, oyun komitesince sayı oyununda yarışmacının vuruş sayılarını kaydetmekle görevlendirilmiş kişidir. Bu kişi diğer bir yarışmacı olabilir, ama hakem olamaz.
MASHIE: Çok eski bir ifade olup, 5 iron ya da 6 iron a verilen isimdir.
MATCHPLAY: Çukurların kazılmasında ya da kaybedilmesi esnasında dayanan bir oyun şeklidir. Bu oyunda şampiyonu vuruş sayı değil kazanılan çukur sayısı belirler.
MEDAL PLAY : Stroke sayısının esas alındığı bir oyun şeklidir. Profesyonel turnuvalarda oldukça fazla yer alır. Yarışmayı en az vuruş sayı ile bitirme kuralına dayanır. Buna aynı zamanda strokeplay  adıda verilir.
MEDIUM IRON: Green e approach vuruşu için kullanılan nodern iron, club lardır.(5 - 6 - 7 no'lu Iron club lardır.)
METAL WOOD: Eskiden beri bilinen ve baş kısmı tahta ve plastikten yapılmış klasik wood lar yerine, son zamanlarda hafif metallerden yapılmış wood lara bırakmıştır. Bunların açı derecelerine göre yedi değişik tipi vardır.
MOVE / MOVED: Topun ilk bulunduğu yerin değiştirilmesine denir. Topun hareket nedenine uyan kurallara göre oyuncu bir ceza puanı alır ya da almaz. 
MULLIGAN: Genellikle Amerikanlılar ın kullandığı bir anlatımdır. Oyuna birinci tee den yapılan çok kötü bir başlangıç vuruşuna verilen isimdir. Resmi olamayan oyunlarda bu vuruş sayılmaz, oyuncu ikinci bir vuruşla oyuna başlar. Resmi oyunlarda oyun kuralları böyle bir hakkı tanımaz. 
NASSAU: Bir çeşit bahis oyunudur. 18 çukurluk bir oyun, 3 maç bölümüne ayrılır. Birincisi ilk dokuz delikli bölüm, ikincisi son dokuz delikli bölüm, üçüncüsü 18 delikli bölümün tamamıdır. Her bölüm için ayrı bir kazanma bahsine girilir. Sonuçta 2-1 lik ya da 3-0 lık galibiyete ulaşılır. 
NET SCORE / NETTO: Gross skordan (toplam skordan) handikap sayısı çıkarıldıktan sonra ki skordur.
NGF: National Golf Foundiation 
NIBLICK: Günümüzde kullanılan 9 iron ın bir benzeri olan eski bir iron adıdır. Ağır bir kafaya ve geniş bir surata sahip olan bu sopa türü, topu zor durumdan kurtarmak ya da hazard ların üstünden atmak için kullanılırdı.
NINETEENTH HOLE: Kulüp binasındaki ya da golf sahasındaki bara verilen isimdir.

OBSERVER: Gözlemci, sahada yarışma sırasında kurallara aykırı olanları saptayarak hakeme iletmesi ve hakemin alacağı kararlarda kendisine yardımcı olması için oyun komitesince görevlendirilmiş kişidir. Gözlemci bayrak direğini kaldırmamalı; çukurun yerini göstermemeli, yakında durmamalı top kaldırmamalı ya da yerini işaretlememelidir.
OBSTRUCTIONS: Saha üzerindeki yol ve pakitaların kenarlarına yapay olarak düzenlenmiş, yüzey ve kenarları dahil her tür yapay yapıt ve yapay buz engel sayılır.
Kapsam Dışı: Sınır dışı alanlarını belirleyen duvar, parmaklık, takoz ya da çit gibi cisimler, Sınır dışında bulunan yapay sabit bir cismin herhangi bir kısmı, Oyun komitesince sahanın bir parçası (müştemilatı) olarak belirtilen her tür tesis. 
OFF THE PACE: Oyuncuların vuruş sayısı olarak birbirleri arasındaki sayı farkı 
OPEN FACE: Address ya da Impact esnasında club face in hedefe bakış doğrultusu hedefin sağını gösteriyorsa buna open face  denir. 
OPEN STANCE:
Topla hedef doğrultusuna sağ ayağın sol ayaktan daha yakın bir durumda bulunması ile yapılan stace sa verilen isimdir. (Bu anlatım sağ elle vuruş yapanlar içindir. Sol elle vuruş yapanlarda durum bunun tersidir. Sol ayak ileridedir.) 
OPPONENT: Yarışmadaki rakip oyunculara verilen isimdir. 
OUT OF BOUNDS: Sınır dışı, oynamanın yasak olduğu bölgedir. Yani oyun sahsının dışıdır.
Sınır dışı, tokuz parmaklık ya da tel örgülerle belirtilmişse takozlar, parmaklıklar ya da tel örgü kazıklarının bulunduğu saha sınır dışı sayılır.
*Sınır dışı hattı, iki yol olarak aşağıya ve yukarıya doğru uzanır.
*Bir topun tamamı sınır dışında bulunuyorsa top sınır dışı olmuş sayılır.
*Oyuncu, sınır içinde bulunan bir topa sınır dışında durarak vuruş yapabilir.
OUTSIDE: Sahanın topla hedef doğrultusuna göre (Intended line na göre) oyuncunun aksi tarafında kalan bölümüdür, yani sağ tarafdaki bölümüdür.
OUTSIDE AGENCY:
Oyun dışı etkenler. Sınır dışında sınır içindeki top vuruşuna mani olan engellerdir. Uygun bir vuruş şekli lokal kurallarla belirlenir.
OUTSIDE IN: Vuruş yapılırken, Intended Line (Target Line) na göre club başının outside alanında inside alanına hareket etmesidir. 
OVERCLUBBING: Topu, hedeflenenden daha uzağa gönderen yanlış sopa seçimidir. Mesela: 7 no lu ironla vurmak gerekirken 6 no lu iron kullanılmasıdır.
PAR: Parkur uzunluklarına göre çok iyi bir golfçünün en mükemmel vuruşu olarak tespit edilen en az vuruş sayısıdır.
Genelde 3 tip par vardır:
-Par Three :
  Uzunluğu erkek için 250, kadınlar için 210 yarda ya kadar olan parkurlar için kullanılır.
-Par Four :  Erkek için 251 7, kadınlar için 211 / 40 yarda arası parkurlar için kullanılır.
-Par Five :  Erkekler için 471 ve daha uzun, kadınlar için 401 575 yarda arası parkurlar için kullanılır.
Not: Kadınlar için Par Six de vardır, 576 ve daha uzun yardalık parkurlar için kullanılır.
PARTNER: Oyun eşi. Bir takımda birleşen oyuncular, birbirlerinin oyun eşi olurlar. Üçlü, dörtlü, en iyi top ya da dört - top yarışmalarında, kurallar gereği, oyuncu deneyimi eşlerin tamamını kapsar.
PENALTY STROKE:
Ceza sayısı, kurallara aykırı bir eylemden ötürü bir oyuncunun ya da takımın gerçek vuruş sayısına eklenen sayıdır. 
PGA: Professioal Golfer s Association. Profesyonel Golfçüler Birliği nin kısaltılmışıdır.  
PIN: Flagstick in resmi olamayan diğer ismidir.
PIN HIGH: Topun pin yüksekliğinde green e doğru vurma işlemidir. Rüzgarlı havalarda yapılır.  
PITCH SHOT:
Green e doğru yapılan yüksek yaklaşma vuruşudur. Top yere düştükten sonra fazla yuvarlanmaz. 
PITCH-AND-RUN: Topu az havalandırarak çok yuvarlanmasını sağlayan bir yaklaşım vuruşudur.
PITCHING WEDGE:
Pitchshot için kullanılan iron club a verilen isimdir. Loft açısı 49°, ile açısı 63° dir.
PLANE: Swing çemberi oluşturan hayali yüzeydir.
PLAYCLUB: 19. Yüzyılın sonlarına kadar kullanılan driving club a verilen eski bir isimdir. 2 nolu wood ya da driver e yakın benzerlik göstermektedir.
PLAYING THROUGH:
Çok yavaş oynayan bir oyuncu grubunun arkalarında sıra beklemek zorunluğu bulunan guruba "Etiquette" kurallarına göre sıra atlayarak öne geçmelerini teklif etmeleridir.
PLUGGED LIE: Topun vuruştan sonra küçük bir çukurdan ya da çentik içerisine girerek tıkaç şeklinde durması ya da zemine gömülmesidir. Top çukurun yanına çıkarılarak ceza puansız vuruş yapılır.
POT:
Küçük ve çok derin olan bunker lara verilen isimdir.
POT BUNKER: Geleneksel İngiliz link lerinde bulunan küçük, yuvarlak ve derin bunker lara verilen isimdir. 
PREFERRED LIE: Topun vuruştan sonra golf kurallarına tarif edilmeyen bir yerde ya da bir durumda bulunmasıdır. Böyle bir durumda, kurallar gereğince oyuncu gelecek vuruşunu yapmak için topu fairway üzerinde uygun bir yere koyabilir ve ceza puanı almaz.
Not: Preferred lie ve Plugged lie genellikle kış mevsimlerinde ya da zemini bozuk fairway lerde meydana gelir.
PRO: Mesleği golf oyunculuğu ya da golf öğretmenliği olan kişidir.
PRO-AM: Profesyonel bir oyuncunun, amatör oyunculardan oluşan bir takım kurmasıdır.
PROSS: Golf öğretmenliği ya da turnuva oyunculuğu yapabilen profesyonel kişidir.
PROSHOP: Her türlü golf ürünlerini satan golf kulübü içerisindeki mağazalardır.
PROVISIONAL BALL: Geçici top, oynanan topun kaybolma ya da sınır dışına çıkma olasılığında kurallara uygun olarak oyuna sokulan yeni topdur.
PULL: Vuruş sonrası topun düz bir doğrultuda Targıt Line nın soluna doğru gitmesidir. Bu sağ elle oynayan oyuncuların doğrultusudur. Sol elle oynayan oyuncularda doğrultu sağa doğrudur.
PUSH: Vuruş sonrası topun düz bir doğrultuda Target Line nın sağına doğru gitmesidir. Bu sağ elle oynayan oyuncuların doğrultusudur. Sol elle oynayan oyuncularda doğrultu sola doğrudur.
PUNCH SHOT: Genellikle rüzgarlı havalarda kullanılan bir vuruş şeklidir. Rüzgarın top üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, ulaşılacak mesafe için kullanılması gereken club yerine, daha uzun mesafe club ları kulanılmalıdır. Örnek: 8 nolu iron yerine 7 nolu, 5 nolu iron yerine 4 nolu club kullanılmalıdır.
PUTTER: Green içindeki topun vuruşu için kullanılan club dır. Pata da denir.
PUTTING: Pata vuruşu. Green de topun deliğe girmesi için yapılan vuruştur.
PUTTING GREEN: Green içindeki topu deliğe sokma antremanı için yapılmış özel bir uygulama alanıdır.
RABBIT: Golfe ilk başlayanlara verilen addır.
READING THE COURSE: Oynanacak çukurun en mükemmel şekilde tamamlanmasını sağlamak amacıyla, vuruş süresince topun izleyeceği yolla ilgili saha durumunu iyice inceleyerek vuruş taktiklerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesidir.
READING THE GREEN: Green üzerindeki topun hatasız bir şekilde çukura girmesini sağlamak amacıyla, vuruş esnasında topun izleyeceği yolu etraflı bir şekilde inceleyerek vuruş şeklinin belirlenmesidir.
REFEREE: Hakem. Sahada yarışma süresince oyuncuları takip ve gözlemesi, golf ve yarışma kurallarının işlerliğini sağlaması, gördüğü ya da kendisine iletilen kurallara aykırı davranışlara müdahale etmesi, sonuçlandırılması için oyun komitesince görevlendirilmiş kişidir.
RIGHT HANDED PLAYER: Sağ elle oynayan oyuncudur.
ROOKIE: Profesyonel golf turnuvalarına yeni giren oyunculara takılan addır.
ROUGH: Fairway i çevreleyen,ancak fairway kadar ince kesilmiş çimle kaplı alanlardır.
ROUND: Bir oyun süresince golf sahasındaki 18 çukurun tamamının oynanmasıdır. Resmi turnuvalar genellikle Perşembe günü başlayıp Pazar günü biten 4 round üzerinden yapılır.
RUB OF THE GREN: Oyun olasılıkları; topun hareket halindeyken, oyun dışı etkenler tarafından kazara yönünden saptırılması ya da durdurulmasıdır. Bazen iyi bazen de kötü olur.
RUBBER CORE BALL:1898 yılında Haskell tarafından icat edilen ve golf oyununu değiştiren toptur. Haskell Ball diye de bilinen bu topun merkezinde katı lastik bulunur. Bunun etrafı gergin bir şekilde esnek bir iple sarılmış ve çevresi zamkla kaplanmıştır. Rubber core top, guttie nin yerini almıştır.
RULES: Golf dünyası iki büyük kuruluş tarafından yönetilir:

SAND BAGGER: Yarışmalarda başarı kazanmak amacıyla usta oyuncunun kendini olduğundan daha düşük bir derecede göstermesi.
SAND BUNKER: Topun deliğe girmesini zorlaştırmak amacıyla fairway ler üzerine ve green ler çevresine yerleştirilmiş kumla dolu çukurlardır.
SAND TRAP / BUNKER: Amerikalıların bunker için kullandıkları ikinci bir isimdir.
SAND WEDGE: Bunker lara, kum engeline düşen topların vuruşu için kullanılan club lardır. Pitchshot için de kullanılabilir. Loft açısı 56° , lie açısı 63° dir.
SCOOP: Golf sahası yapımının ilk yıllarında toprağın yerinden kaldırılması için kullanılan at arabasıdır.
SCORE: Topla oynanmış vuruşların toplam sayısıdır. Skor kartlarının üzerine yazılır.
SCORE BOARD / SCORE CARD: 18 çukur için vuruşların işlendiği, her bir çukur için parların ve uzaklıkların gösterildiği, önceden hazırlanmış basılı karttır.
SCRATCH PLAY: Handikap puanlarının dikkate alınmadığı, handikapsız oynanan yarışmalardır.
SCRATCHPLAYER: Handikap puanı sıfır olan oyuncudur.
SEMI GREEN / APRON / FRINGE: Green i çevreleyen çim şerididir.
SET / FULL SET: Bir turnuva için gerekli olan clublar dır. (Maksimum 14 adettir; 4 wood, 9 iron, 1 putter)
ADDRESS / Addressing The Ball: Oyuncunun topa vurmak için vuruş hazırlığına geçmesidir. Oyuncu club ını topun gerisinde bir yere değdirmek sureti ile vuruş durumuna geçtiğini belirtir ve vuruşunu yapar. Engel vuruşlarında club işareti zorunlu değildir. Oyuncunun vuruş durumuna geçmiş olması yeterlidir.
SHAFT: Club ın baş kısmına boyunla bağlanan en uzun parçasıdır. Shaft tüm boyunca düz ve her yönde eşit eğilme ve burulma özelliğine sahip olmalı, club başına topuk yerinden doğrudan doğruya ya da bir boğaz kısmı ya da kovanı ile bağlantılı olmalıdır. Pata larda shaft başın her yerine tespit edilebilir.
SHANK: Golfteki en kötü vuruş şeklidir. Topa club ın hosel kısmı ile vurulması sonucu meydana gelir ve top sağa doğru fırlar. (Sağ elli oyuncular için)
SHORT GAME: 100 yardalık kısım içerisinde Green e yapılan özellikle chipping, bunker ve putting vuruşları gibi yaklaşma vuruşlarından ibarettir.
SHORT IRONS: Engellerin ya da bunker ların üzerinden topu aşırmak ve Green e kısa approach yapabilmek için kullanılan iron club lardır. (8, 9, PW, SW)
SHUT / CLOSED: Shut ifadesi "closed" kapalı anlamında, stance ve clubface in tanıtımlarında kullanılır. (Closed stance=Shut stance) (Closed Face=Shut Face)
SIDEHILL SHOT: Hedef doğrultusunu kesen meyilli bir yüzeyden yapılan bir vuruş şeklidir. Oyuncu hedef ve topa göre ya eğimin üst kısmında ya da alt kısmında durarak vuruşunu yapar.
SIDES AND MACHES: Çukur oyununda taraflar ve oyun türleri:
-Sides (Taraf): Bir, iki ya da daha çok sayıda, birbirleriyle ortak oyunculardır.
-Single (İkili): Birbirlerine rakip iki kişi arasında oynanan oyundur.
-Threesome (Üçlü): Bir oyuncunun iki oyuncuya karşı yarıştığı ve her iki tarafın tek topla oynadığı bir oyundur. Topa sırayla vurulur.
-Foursome (Dörtlü): İki oyuncunun diğer iki oyuncuyla yarıştığı ve her iki tarafın da tek topla oynadığı bir oyundur. Topa sırayla vurulur.
-Three ball (Üçtop): Üç oyuncunun kendi topları ile birbirlerine karşı yarışmasıdır. Her oyuncu iki ayrı
rakip için iki ayrı maç oynar.
-Best ball: Bir kişinin, iki oyuncunun daha iyi topuna ya da üç kişinin en iyi topuna karşı yarışmasıdır.
-Four ball (Dört top): İki eş oyuncunun en iyi topları ile,diğer iki eş oyuncunun en iyi toplarına karşı yarışmasıdır.
Not: 3 top ve best top yalnız Matchplay olarak, diğerleri hem Matchplay hem de Stroke Play olarak oynanabilir.
SKINS / SYNDICATES: Golfle ilgili bir çeşit bahis oyunudur. Bir çukur üzerinde en düşük skoru yapana diğer oyuncular tarafından ödenen bir bahis şeklidir. Buna syndicates  ismi de verilir. Eşitlik halinde bahis bir sonraki çukurda devam eder.
SKULL / BLADE / THIN / TOP: Topa merkezinin üst tarafından club ın yüzü yerine yüzün alt kenarı ile vurulmasıdır. Top fazla havalanmaz, yere yakın ya da yerde hızla yuvarlanarak gider. Bu hatalı vuruşa yukarıdaki isimler de verilir.
SKY / SKYED SHOT: Topun yapılması düşünülen vuruştan çok daha yükseğe havalanması ve çok
daha kısa mesafeye düşmesidir. Bu durum club ın vuruş anında topun altına çok fazla bir şekilde girmesi
ile meydana gelir.
SLICE: Düz bir doğrultuda havalanan topun daha sonra kıvrım yaparak yönünü değiştirmesidir. Sağ elle oynayan oyuncular için topun soldan sağa, sol elle oynayan oyuncular için sağdan sola doğru kıvrım yaparak yön değiştirmesidir.
Üç değişik tipi vardır:
-Straight Slice:
   Hedef doğrultusunda giden topun kıvrım yapmasıdır.
-Pull Slice:  Hedefin soluna doğru giden topun kıvrım yapmasıdır.
-Push Slice:  Hedefin sağına doğru giden topun kıvrım noktasıdır.
Not:  Pull ve Push un yönleri sağ ve sol elle oynayan oyunculara göre birbirinin ters doğrultularıdır.
SOLE: Club head in (club başının) yere temas eden alt yüzüdür.
SPIKE: Golf ayakkabılarının altındaki çivilerdir.
SPIN: Topun kendi ekseni etrafında fırıldak gibi dönmesidir. Topa spın hareketini club face üzerindeki Grooveve  adı verilen ve birbirlerine paralel olarak uzayan ince yarıklar vermektedir. Topa sağ, sol ve arkaya doğru olmak üzere üç tip spin hareketi kazandırılabilir. Rightspin ve leftspin topun havadayken sağ ya da sola doğru kavis yapmalarını, backspin ise topun yere düştükten sonra az yuvarlanmasını sağlar.
SPOON: Modern 3 wood ile eşdeğer özellikleri olan fairway wood un geleneksel isimdir.
SOLEPLATE: Ahşap club ların altındaki madeni levha parçalarıdır.
SQUARE BODY / SQUARE HIPS: Vuruş hazırlığında, omuzların ya da kalçaların doğrultusunun hedef doğrultusuna (target line) paralel olmasıdır.
SQUARE FACE: Address ya da impact esnasında clubface in hedefe bakış doğrultusunun targetline na dik durumda olmasıdır.
SQUARE STANCE: Vuruş duruşunda ayak uçları hattının hedef doğrultusuna paralel durumda olmasıdır.
Bu bir golf sahasının, par sayısı ve zorluk derecesine göre yapımış olan değerlendirme rakamıdır. Par sayısından farklı ise scorecard üzerinde mutlak suretle gösterilmelidir. 
STANDART SCRATCHT SCORE / S.S.S.: Golf oyunun çeşitlerinden biridir. Bu oyun iki eşli dört
kişiyle oynanır. Greensome  oyununa çok benzer. Tek farkı ikinci vuruşların diğer eşler tarafından zorunlu olarak yapılmamasıdır. Eşlerden biri tek numaralı çukurların, diğeri ise çift numaralı çukurların zorunlu ikinci vuruşlarını yaparak oyunu devam ettirirler ve daha sonra da yine sıra düzeni içerisinde başlanan çukuru tamamlarlar. Bu oyunda yine Greensome da olduğu gibi üç değişik sistemle de oynanabilir.
STABLEFORD: Kurallara göre tespit edilen puanlarla oynanan bir çeşit yarışma oyunudur.
STANCE: Oyuncunun vuruş hazırlığında vuruş için ayaklarını yerleştirmesine vuruş duruşu denir. Üç şekli vardır: sqare ,open ,closed stance.
STIPULETED ROUND: Oyun komite since başka bir karar alınmamışsa, sahadaki çukurların düzgün sırayla oynanmasına bir tur denir. Bir turdaki çukur sayısı, oyun komitesince kısaltılmamışsa 18 dir.
STONE DEAD / DEAD: Vuruş sonunda topun deliğe çok yakın bir yerde durmasıdır. Daha sonraki putting vuruşu sadece formalite olarak yapılır.
STROKE RECEIVED: Handikap puanlı oyuncuların değişik golf oyunlarına göre kazandıkları ilave vuruş sayılarıdır. Bu rakamlar, handikap puanları ile ilgili, fakat onlara nazaran 3 / 4 vs, 7 / 8 vs. oranında olmak üzere biraz daha küçüktürler.
STROKE: Club ile topa vurmaya stroke vuruşu denir.
STROKE AND DISTANCE: Vuruş esnasında topun kaybolması ya da oynanmayacak bir yere gitmesi halinde, oyuncunun bir ceza puanı alarak atışı eski yerinden yapmasıdır.
STROKE INDEX: Scorecard ın Stroke Index sütununda 1 den 18 e kadar görülen numaralar çukurların zorluk derecesine göre sıralandırılmıştır. (1) rakamı en zor, (18) rakamı ise en kolay çukuru belirtmektedir. Bu rakamlar bazı golf oyunlarında handikaplı oyuncuların handikap puanlarına göre kazanacakları ilave vuruş sayılarını göstermektedir.
STROKEPLAYB / MEDAL PLAY: Stroke sayısının esas alındığı bir oyun şeklidir. Günümüzde profesyonel turnuvalarda oldukça fazla yer alır. Yarışmayı en az vuruş sayısı ile bitirme kuralına dayanır. Bu oyuna aynı zamanda Medal Play  adı da verilir.
STYMIED: Bir ya da daha fazla topun, oyuncunun green deki topunu engelleyecek durumda bulunmasıdır.
SUDDEN DEATH: Oyunun normal turu ya da turları bittikten sonra iki ya da daha fazla oyuncu berabere kalmışsa, kazananı tayin etmek için yapılan play off uygulamasıdır.
SWEETSPOT: Vuruş anında topun, club ın vuruş yüzeyindeki en uygun noktayla temasıdır.
SWING: Club ile topa vurmak için yapılan dairesel bir harekettir. Üç kısımdan ibarettir: Backswing,Downswing ,Follow Through.

TAKEAWAY: Backswing in başlangıç hareketidir.
TANGLED GRASS: Golf sahası içinde hiç dokunulmamış, düzenlenmemiş çimenlik kısımlardır.
TAP - IN:Deliğe çok yakın olan Putting vuruşudur.
TEE - GOLF TEE: Teeing ground dan vuruş yaparken topu yerden yüksekte tutmaya yarayan 3 -5 cm'lik tahta ya da plastik çivilerdir.
TEEING GROUND / TEE BOX / TEE: Başlama yeri. Her çukurun oynanışında ilk başlangıç vuruşunun yapıldığı yerdir. Başlama yeri dikdörtgen bir alan olup, konan iki işaretin dış kenarları ile belirlenmiştir. Eni en az iki club boyudur.
TEMPO AND TIMING: Swing izinin baştan sona devamı sırasında çeşitli vücut kısımlarının zamanlı bir tempo içerisinde uyum sağlamasıdır.
TEXAS SCRAMBLE: Golf oyunu çeşitlerinden biridir. Bu bir takım oyunudur. Takımlar arası oynanır. Takımlar enfazla dört kişi olabilir. Oyun takım oyuncularının 1. tee den vuruşları ile başlar. Takım kaptanı oyuncuların yapmış olduğu vuruşlardan en iyisini seçer. Takımın diğer oyuncuları toplarını seçilen, aynı noktaya getirerek ikinci vuruşlarını yaparlar. Yine ikinci vuruşlar içerisinden en iyisi seçilerek üçüncü vuruşun yeri belirlenir. Buradan takım oyuncuları üçüncü vuruşlarını yaparlar. Oyun aynı şekilde devam ederek oyunculardan herhangi birinin topunu oynanan çukura sokmasıyla sonlanır. Ve böylece takımın Stroke Sayısı da belirlenmiş olur.
TEXAS WEDGE: Green dışından Putter ile yapılan vuruş şeklidir.
THIN / BLADE / SKULL / TOP: Topun merkezinin üst tarafına, club yüzünün alt kenarı ile vurulmasıdır.
Bu hatalı bir vuruştur. Top fazla havalanmaz, yere yakın ya da yerde hızla yuvarlanarak gider. Bu hatalı vuruşa yukarıdaki diğer isimler de verilir.
THREE OF THE TEE: Tee vuruşundan sonra top, sınır dışına çıkarsa, kaybolur ya da oynanmayacak
bir durumda bulunursa, oyuncu bir fena puanla cezalandırılarak yeniden tee vuruşunu tekrarlar. Bu oyuncunun üçüncü vuruşu sayılır.
THROUGH THE GREEN: Parkur. Golf sahasında, oynanan çukurun teeing ground u, putting green i ve bunlar arasındaki her türlü engeller hariç oyunun oynandığı diğer kısımlardır.
THROUGHSWING / FOLLOW THOUGH: Swing vuruşunun üç bölümünden sonuncusudur. Swing vuruşunun club ın topa çarptıktan sonra yukarı omuz üstüne doğru kavis yaparak yükselmesi ile son bulan kısmıdır. Follow - though  adı da verilir.
TOE (Of The Club): Clubface in bağlantısız en uç bölümüdür.
TOPPED SHOT - TOPPING - TOP (Almanca Toppen): Topa merkezinin üst tarafından vurmaktır. Bu şekilde vurulmuş bir top havalanmaz yere yakın ya da yerde hızla yuvarlanarak gider.
TPC - TOURNAMENT: Player s Corporation; Turnuva Oyuncuları Birliği.
TRAP: Amerikalıların Bunkera vermiş oldukları ikinci bir isimdir. 
TURN / (The Body): Backswing esnasında, vücudun belden üst kısmının mümkün olduğu kadar geriye doğru dönmesidir.
UNDERCLUBBING: Her club ın kendisine özel bir vuruş mesafesi vardır. Hedef olarak alınan mesafenin altında bir vuruş sağlayan club seçimine under club denir. (Örnek: 5 nolu iron la ulaşılacak bir mesafe için, 6 ya da 7 no lu iron club ın seçilmesidir.)
UNPLAYABLE LIE: Topun oyuncunun vuramayacağı kadar kötü bir şekilde ve uygunsuz bir yerde durmasıdır. Oyuncuya bir fena puan kaybettirir. Drop yapılarak oyuna devam edilir. 
UPHILL LIE: Topun hedefe (taget a) göre yokuş yukarı vurulacağı bir meyilde bulunmasıdır. 
UPHILL SHOT: Doğrultusu yokuş yukarı doğru olan bir vuruş şeklidir.
UPRIGHTSWING: Bir çeşit backswing stili olup, club ın hemen hemen dik bir şekilde baş üzerine doğru kaldırılması ile yapılır.
USGA United States Golf Association (ABD Golf Birliği) adlı kuruluşun kısaltmasıdır.
VARDON GRIP: Sopanın ucunu tutuş biçimidir. Bu tutuşta sağ elin küçük parmağı, sol elin işaret parmağı üzerine gelir. Harry Vardon tarafından bu tutuş biçiminin geliştirdiği iddia edilsede, bu doğru değildir. Vardon sadece bu tutuşu popüler hale getirmiştir.
WAGGLE: Address de vuruş durumuna geçmeden önce club başının top arkasındaki sallama konsantrasyonu hareketidir.
WATER HAZARD: Su engeli, deniz, göl, havuz, dere, hendek, yüzeysel drenaj kanalları ya da (içlerinde su bulunsun ya da bulunmasın) diğer açık su yatakları ve benzerleridir. Su engelinin sınırları dikey olarak aşağıya ve yukarıya doğru uzanır. Su engelinin sınırlarını belirleyen takoz ve çizgiler engelin içinde sayılır.
WEDGE: Loft açıları en geniş olan, son iki iron club a verilen isimdir. Pitching Wedge ,PW (49° ) Sanding Wedge ,SW (56° )
WHIFF: Topa yapılan vuruşun topa değmememsi yani topu ıskalamasıdır. Bu bir vuruş sayılır. Oyuna ikinci bir vuruşla devam edilir.
WHIPPING: Yalnızca wood club larda shaft ın club kafasıyla bir araya geldiği boyun bölgesinin plastik bir tel sarılarak kaplanmasıdır. Eskiden kullanılan bu teknik günümüzde değerini kaybetmiştir.
WINTER RULES: Kurallara göre oyuncular kış mevsiminde ya da yağmurlu çamurlu havalarda fairway üzerinde uygunsuz bir şekilde duran toplarını kaldırıp, temizleyip daha uygun bir yere koyabilirler. (Topun yer değişikliği deliğe daha uzak olmak kaydıyla 15 cm = 6 Inch lik bir alan içerisinde yapılmalıdır.)
WOOD: Genellikle baş kısmı tahta ya da plastik tahtalardan yapılmış farklı uzaklılklarda atış yapabilmek için farklı numaralara sahip olan club lardır. Yedi cinsi vardır.
Not: Son zamanlarda tahta ve plastik yerine hafif metaller kullanılmaya başlanmıştır.
WRIST COCK: Backswing de club yukarı doğru kaldırılırken bileğin normal bir şekilde yukarı doğru kıvrılmasıdır.
WRONG BALL: Yanlış top. Aşağıdakiler dışında, herhangi bir top, yanlış top tur.
Oynayan top, Geçici top, Sayı oyununda kurallar gereğince oynanan ikinci top.
Not: Oyuncu tarafından bir kurala dayanarak değiştirilen bir topla oyuna devam edilmesi halinde değiştirilen top oynanan top sayılır.
YARDAGE CHART: Golf sahasındaki çukurların planlarını ve bunların bunker lar, ağaçlar, hazard v.s.
den uzaklıklarını gösteren bir çizelgedir.
YIPS: Genellikle yakın mesafe putting lerinde putting yapma tekniğini yok eden, ani ve asabi hareketlere yol açan sinir düzensizliğidir.